27 Kasım 2011 Pazar

Yaşadıklarım,tanrının avucuma çizdiği çizgiler sadece..Aşkım,öfkem,sevgim hep bundan..

Bu dünyadaki en kötü şey birini karşılıksız sevmek olabilir mi diye düşünmeye başladım..Kendimi çaresiz,kapana kısılmış hissediyorum ve senden kaçamıyorum da..Seni her görüşümde içimde kıpırdanan hisler beni öylesine etki altına aldı ki buna,bu anlamsız kargaşaya son veremiyorum..Aynı ortamdayız,konuşuyoruz ama sen sanki başka yerlerdesin..Ben senin için erirken benim farkında bile değilsin ve en çok da canımı acıtan kızlarla çok samimi olman..Üstelik onların kim olduğunu,sevgilin olup olmadığını bile bilmiyorum. Ama içim gidiyor..
Aslında senin suçun yok biliyorum ama öfkeleniyorum sana,içimden haykırıyorum ''burdayım,yeter artık!'' diye ama seninle öyle bir muhabbetimiz bile yok..Bazen tam diyorum ki evet hadi olabilir ama o zaman da farketmeden söndürüyorsun umutlarımı..Ben hiç böyle değildim ki,çıkmaya sevmeye kafa tutardım..Ne oldu bana? Ne yaptın?
Senin adının geçtiği yerde benim için umutlar neden tükenmiyor,biliyorum imkansız olduğunu..Farklıyız ve ben uzaktan sana öyle tuhaf görünüyorumdur ki düşünmemişsindir bile beni..Seni sevebileceğimi,çok sevebileceğimi..
Ben seni çok seviyorum,deliler gibi..Bazen yatağımda düşünüyorum,nasıl oluyor diyorum kalbim nasıl böyle hızlı atabiliyor? Ölecek miyim diye korkuyorum..Bunlar cansız bir bedenin son çırpınışları olabilir mi acaba? Kalbimi yaktın..Kendimi tanıyamıyorum ve o kadar çaresizim ki karşında..Her şeyi daha beter ediyorum..Sen gözlerime bakmıyorsun bile ama ben seni o kadar seviyorum ki ölmek istiyorum. Gölgen gibi adım adım yaşamak değil ölmek..Sen benim içimdeki boşluksun..
Biliyorum aslaları imkansızları da söz geçiremiyorum kendime..Vazgeçiyorum sonra yaşadıklarım tanrının avucma çizdiği çizgiler ve biz insanlar kocaman bir kutuya kapatılmış kuklalarız..Aşkım,öfkem,sevgim hep bundan...Ölünce geçer belki,ne dersin?

24 Kasım 2011 Perşembe

Yaşamak koca bir tabu ve artık yıkılması gerek!

Yaşamak..Nasıl garip bir sözcüktür!
İnsan dünyaya geldiği andan itibaren yaşıyor sayılır ama bence asıl yaşam ''kendin'' olabildiğin yerde başlar ve kendini kaybettiğinde,ruhunu daha iyi bir işe ya da eşe sattığında sonlanır. Mekanik insanlar huzmesi değil yaşamak,nefes bile almış sayılmamalılar bence.. Herkesin istediği ''aman bir işim olsun,evim olsun arabam olsun'' tarzında bir hayatken aslında istediğimiz bu şeyler bizi mekanikleştirmekten başka hiçbir işe yaramaz..Sanıyorum ki dünya kurulduğundan beri insanların tabuları var ve en büyük tabu tabiiki de yaşamak! İnsanlar hayatın onlara getirdiğini değil de kendi planlarını yaşamak da ne kadar ısrar ederse bu tabu da o kadar aşılmaz karışık bir hale gelecek..Hayat herkes içindir ve yaşanmak içindir. Ve yüce Tanrı planlarını bozarak aslında biz insanlara ders vermek ister bence..Aslına bakılırsa ben de planlar yapıyorum,herkes de yapıyor ama yanlış olan bunlara bel bağlamak..İnsan anı değerlendirmeli,gerçekten ''yaşamalı''. Kendini ve hayatını seven bir insanın başarısız olması imkansız gibi bir şey. Ben kendi hayatımı hayatın bana getirdikleriyle şekillendirmeyi tercih ederim çünkü ne olursa olsun bizim gücümüzün yetmeyeceği,planlarımızın ulaşamayacağı bir şeyler var bu dünyada..
 Örneğin seni seviyorum plansız,programsız..Seviyorum sadece ve bu acı verdiği kadar mutlu da ediyor beni..Çünkü ilk kez bir şeyleri planlamak önemsiz ve ilk kez kendi içimde saklanmadan apaçık itiraflarda bulunuyorum.Sevmek o kadar güzel bir şey ki! Sen beni sevmemişsin,umrunda değilmişim eğer bir gün bunları duyarsam bile inan hiç pişmanlık duymam.Çünkü hayat şu an bana gülümsüyor. Evet aslında çok yorgunum,bıkkınım ama içimde hala yaşadığımı hatırlatan hislerin olduğunu bilmek beni bir nevi mekanikleşmekten koruyor..Sen nasılsın bilmiyorum inan ki..Nasıl düşünürsün ne seversin hiç bilmem ama ben seni seviyorum! Ve ben sevince hayat güzelleşiyor. İnsan en ufak bir umut kırıntısı bulunca bırakmaz ya hani.. Ben de öyleyim işte..Şimdi fonda ''unutama beni'' çalıyor aslında hiç sevmem böyle şarkıları ama şimdi seviyorum..Bunu bana sen yaptın ve beni değiştirdiğin,güzelleştirdiğin için yüzbinlerce kez teşekkür ediyorum sana! Hayat bir tabu canım ve ben onu senin sayende yıkıyorum sanırım!..

23 Kasım 2011 Çarşamba

Yağmur damlası gibisin,tam yakaladım derken süzülüp gidiyorsun..

Yağmurlu bir sabah ne düşünürsem düşüneyim hep içimde bir coşku olur..Dışarı çıkıp ıslanmak vardır ya hani hep özenirim bunu yapanlara..Küçükken annem hiç izin vermezdi üşütürüm,hastalanırım diye..Sonra da ben vakit bulamadım doyasıya ıslanmaya,o hazzı yaşamaya..Aslında hayatı da kaçırıyoruz böyle yaparak ya neyse.Bazen düşünüyorum acaba şu yağmurda bir damla olsam,bir arabanın camından süzülerek insem dünyaları dolaşsam..O zaman sıkılmazdım hem..Yaşamı döngülere bağlayan garip bir dünya anlayışı sarmış çevremizi..Yağmuru sadece trafik olarak gören insanların arasında yaşamak yozlaşmanın kanıtı aslında..Hiç çocuk olamayan daha küçüklüğünden itibaren ona dayatılanlarla büyüyen minnacık beyinlere nasıl üzülüyorum..Aslında bunu söyleyecek kadar tecrübeli değilim belki ama bunu göremeyecek kadar da kör değilim..Düşünüyorum da sevme,yapma,oynama,aşık olma..gibi sözler nasıl da yer etmiş beynime..Aşık olunca neden korkar insan? Aşk aptallıktır diye mi? Neden korkuyorum ben,şimdi varlığımı bile bilmiyorsun ama senden ölesiye korkuyorum.İmkansız olduğunu biliyorum mesela ama dayanamıyorum korka korka düşünüyorum seni..Aslında pek ahım şahım bir şey değilsin biliyorum ama öylesine seviyorum ki seni..Karşılıksız acıyla karışık bir tutkuyla..Sen gülüyorsun ya işte içimden ben de gülüyorum kalbim delicesine çarpıyor seni düşündüğümde..Ama söyleyemem ki sana,çünkü kızlar böyle şeyler konuşmazlar.Çünkü yaşın on beşse senin sevmeye vaktin olmamalıdır sen ders çalışmalı iyi bir lise iyi bir üniversite için didinmelisindir. Ama napayım işte! Seviyorum seni,sen bilmesen görmesen de seviyorum..Aslında göründüğümden ne kadar farklıyımdır bilsen keşke..Hep uzak görünüyorum ya ah bir tanımaya çalışsan..Bir şarkı vardır ya hani ''sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar'' diye başlar. Evet sahiden benim kadar kimse sevemez seni..Bakışlarını,konuşmanı benim kadar özleyemez...Sen beni bilmiyorsun..Ve konuştuğumuzda da hemen bitiyor münasebetimiz.. Yağmur damlası gibisin tam yakaladım derken süzülüp gidiyorsun be aşkım!